Narsizm; Biz bu kişileri yakından tanıyoruz.
Biz bu kişileri yakından tanıyoruz.
Yunan mitolojisindeki Narkissos birine âşık olmuştur.
O âşık olduğu kişi aslında suya yansıyan kendi görüntüsüdür ve bunun farkında değildir.
‘’Narsisizm’’ terimi psikanalizde, bireyin kendine duyduğu aşkı anlatmak için kullanılır.
Narsistlik patoloji dendiğinde aklımıza gelecek anahtar kelimeler; kendine aşırı yatırım yapmak, megolomani, merkeze kendini koymak, aşırı ego şişkinliği, tümgüçlülük, içte kırılgan, derin ve hakiki ilişkiler kuramamaktır.
Bu kişiler dağılmaktan, öz saygılarını yitirmekten, öz tutarlılıklarını umulmadık şekilde kaybetmekten ve bir anda ‘’biri’’ değil de ‘’hiç kimse’’ olarak hissetmekten korkarlar bu yüzden de bulundukları yerden aşağı inmeleri çok zordur. Çünkü kimliklerinin, parçalarını bir arada tutamayacak ve az
bir zorlanmaya bile dayanamayacak denli zayıf olduğunu hissederler.
Narsisistik kişiler özellikle pişmanlık ve şükran duygularını inkâr etme eğilimindedirler.
Yaptıkları kişisel hatalardan veya neden oldukları zararlardan pişmanlık duymazlar, kusurlarını
kabul etmezler. Narsisistik kişi tutarlı ve değerli bir kendilik duygusunu sürdürmeye yönelik
telafi edici davranışlar sergiler.
Narsistliğin patalojik temellilerine bakıldığında karşımıza annenin çocuğa gerçek bir nesne gibi yatırım yapamaması çıkıyor. Anne çocuğa hayal ettiği kişi üzerinden yatırım yapıyor.
Çocuğunun gerçekte neye ihtiyacı olduğunu, ne dediğini, ne hissettiğini anlamaz sadece ‘’Bu çocuk bana nasıl adapte olacak?’’ diye düşünür. Yani çocuğu kendi narsistlik uzantısı olarak görür.
Kaynak: Freud'u Okumak , Psikanalitik Tanı & Klinik Süreç İçinde Kişilik Yapısını Anlamak
Comentarios